Özellikle geçtiğimiz yıl dolar kurunda ani yükseliş olunca Aralık 2021’de kur muhafazalı mevduat eseri ortaya çıkarılmış ve kurlardaki artış suratı da bu yaratıcı eser sayesinde bir noktada denetim altına alınmıştı. Çünkü pek çok kişi piyasada dolar almak yerine o halde TL’de kalayım madem dövizdeki artış kadar hazine garantisinde bana kur farkı ödeniyor olacaksa bugün döviz almak yerine KKM yaparım fikriyle bu tarafa yöneldi. Bu sayede de kendi birikimlerinde bir kur kaynaklı kayıp yaşamasının önüne geçtiler.
Öyle ki şu anda 2 milyonun üzerinde hesap sahibi “kur korumalı mevduat” eserine geçiş yapmış durumda ve toplam birikim, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) son verilerine göre de; kur korumalı TL mevduat (KKM) ve katılma hesaplarında biriken tutar, 1 trilyon 474 milyar 441 milyon TL’ye çıkmış… Neredeyse 80 milyar dolara yakın bir büyüklükten bahsediyoruz…
Bu paranın iktisatta önümüzdeki periyot yaratması olası riskleri ve tahribatı bu yazımın konusu değil. Bunu ilerleyen vakitlerde sizlerle paylaşacağım lakin sene sonuna yaklaştığımız bu devirde sizlerden en çok aldığım “Kur Korumalı Mevduat yapmaya devam etmeli mi?” bu sorusunu aydınlatmak istedim…
Bu soruyu sene başında aldığımda yatırımcılara tercih edilmesi konusunda bir risk görmediğimi en baştan söz eden kişi olarak, şimdilerde dövizin yatay seyri KKM’ye devam etme konusunda tereddüttü ve yenilemelerde de tasarruf sahiplerinin diğer alternatiflere yönelmesini yani çıkışları hızlandırmış durumda…
Geçtiğimiz hafta açıklanan sayılardan anlıyoruz ki yavaşlama devam ediyor.